22 Mayıs 2009 Cuma

ATATÜRK
YENİDEN SAMSUN’DA!
(7)

20 Mayıs 2009 tarihli yazımın devamı

-ATATÜRK’ÜN KONUŞMASI-
(3)

(…)
İngiliz Muhipleri Derneği Başkanı,
Adliye Nezareti Müsteşarı ve yazar Sait Molla:

‘(İngiliz askeri ataşesine) İngiltere Osmanlı Devleti’nin yönetimine el koyarsa, saltanat ve hilafetin İngilizlerin elinde bulunduğunu gören Mısır ve Hindistan Müslümanlarının da İngiltere’ye dost olmanın gereğine inanacakları..’(5 Mayıs 1919)
‘(Belediyelere genelge) İngiliz mandası istediğinizi bütün İtilaf temsilcilerine, hükümete ve gazetelere bildiriniz!’(23.05.1919)
Milli hareket boşa gitmeye mahkumdur.’(1.05.1920)

Jandarma Genel Komutanı Kemal Paşa:

Yunanla çarpışmaktan vazgeçiniz. Zira bu teşebbüsünüz beyhudedir.’(3.08.1919)

Fransız ve Ermenilere karşı güneyde direnişe geçilmiştir. Bunun üzerine; İstanbul Hükümetinin Adana Valisi Abdurrahman’ın demeci:

Ayaklanmak için sebep yoktur. Fransızlar bizim iyiliğimizi istiyorlar.’(5.11.1920)

İstanbul Hükümetinin İzmir Valisi Kambur İzzet’in genelgesi:

Yunan kuvvetlerinin özel bir tören ve saygı ile karşılanması..’(26.05.1919)

İstanbul Hükümetinin Balıkesir Mutasarrıfı Aznavur Ahmet:

Padişah Yunanlılara karşı harp edilmesine razı değildir. Yunanlılar bizim dostumuzdur. Padişahın emir ve rızası hilafına olarak, onlara silah çekmek küfürdür, isyandır.’(1920)

Gerede isyanı öncülerinden Divitli Eşref Hoca:

İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür.’(1920)

Konya’da isyan eden Delibaş Mehmet’in tellalı:

Halifenin müttefiki olan İngilizler Pınarbaşı’na doğru geliyorlar. Onlarla birlik olup Kuva-yı Milliyecileri yeneceğiz!’(1920)

Konya isyanı öncülerinin halka söylediklerinden bir örnek:

Kim milliyetçilerle birlikte Yunana karşı giderse, şer’an kafirdir!’(1920)

Konya’nın 27 köyünün eşrafının, İngiliz temsilcisine başvurusu:

Milliyetçileri ezmek için İngiliz hükümetinin bize yardım elini uzatması..
(28 Ekim 1920)

İslamı Yüceltme Derneği’nin bildirisi:

Yunan ordusu Halife’nin ordusu sayılır. Hiç de zararlı bir topluluk değildir. Asıl kafası koparılacak mahlukat Ankara’dadır.’(1920)

Cemiyet-i Müderris’in (Medrese Hocaları Derneği) bildirisinden:

Kuva-yı Milliyeciler kudurmuş haydutlardır.’(1920)

Şeyhülislam Mustafa Sabri’nin başkanlığındaki Anadolu Cemiyeti adlı Vahidettin’ci örgüt, İstanbul’daki Yunan Yüksek Komiserliği ile görüşmelere girişir. Bir de yazılı öneri verir. Bu öneriden bazı maddeler:

Amaç, Ankara Hükümeti’ne karşı, Yunanistan’ın yardımıyla, Sultan’ın ve Yunanistan’ın himayesi altında bir Batı Anadolu Devleti’nin kurulmasıdır… Kemalist kuvvetler bastırılacak, bütün Anadolu M. Kemal’in elinden kurtarılacak… Bunun için kurulacak gönüllü Anadolu Ordusu’nun talim ve silahlandırılmasından Yunan başkomutanı sorumlu olacak, bir miktar Yunan subayının bu orduya katılması sağlanacak… Yunanistan, masraflarını karşılamak üzere, cemiyete yüz bin Türk Lirası verecek..’(9.12.1921)

İngiliz Yüksek Komiserliği’ne verilen 76 imzalı muhtıradan:
Ankara şeflerinin ve Büyük Meclis adı verilen meclis üyelerinin çoğu, müttefik devletlerin cani olarak tutuklanmasını istedikleri kimselerdir.. Son savaşın galipleri, bu yabancı ve maceracı çeteyi bertaraf etmelidir.

Bu muhtırada imzası olanlar:
Fatih, Süleymaniye ve Beyazıt medreseleri adına 9(Dokuz) kişi, Kadiri ve Rufai tarikatları adına 10(On) kişi, İstanbul Yönetimi adına Rıza Tevfik ve 13(On üç) kişi, Anadolu eşrafı diye anılan ve Yıldız’da misafir edilen 44(Kırk dört) kişi.(12.05.1922)

İzmir Belediye Başkanı Hacı Hasan Paşa’nın, Ege’de Yunanistan’a bağlı uydu İyonya devletinin ilanı üzerine demeci:

Her cins ve mezhepteki halkın mutluluğuna yönelmiş bu düzenden dolayı, İzmir Müslümanları adına Yunanlılara teşekkür ederim!’(8 Ağustos 1922)

Çerkez Ethem’in Yunan uçaklarıyla Türk Cephesine atılan bildirisi:

Kardeşlerim! Yunanlıları pek iyi tanırım. Dinimizi, namusumuzu, hürriyetimizi ve malımızı müdafaa ediyorlar… Yunan ordusu şehirlerinizi ve köylerinizi işgal ettiği zaman korkmayınız. İşgal edilmiş yerlerde hüküm süren asayiş ve hürriyetten siz de yararlanacaksınız.’(27.03.1921)

Adana Renin Gazetesi’nden:

Mustafa Kemal Paşa Anadolu’da bir hareket-i milliye vücuda getirmeye çalışıyor. Bu ne çocukça hayaldir. Bütün cihanın kuvvetine karşı, harpten ezilmiş olan zavallı Anadolu’nun kuvveti ile kafa tutmanın ne hükmü olabilir?’(11.10.1919)

Yazar avukat Lütfi Fikri:

İngiltere’ye düşmanlık, hatta çekingen davranmak, bize hüsrandan başka bir şey getirmez..’(13.11.1919)

Yazar ve Nazır Ali Kemal:

Düşmanlar, Teşkilat-ı Milliye’den bin kere daha iyidir.’(23.04.1920)
‘(Ankara’dakilerin) Yunanlılara hala meydan okumalarına, çılgınlıktan başka bir sıfat verilemez. Yunanlılarla aramızda akılca da, ilimce de, kuvvet bakımından ve her açıdan bu kadar fark varken, onlarla muharebeye girişilemez.’(7.08.1920)
‘(Kars’ın geri alınması üzerine) Demek ki işlemediğimiz bir hata kalmıştı. Ermenistan’a taarruz ile onu da tamamladık(…) Ankara yaranı nihayet meramlarına erdiler. Ermenistan’a yürüdüler. Kars’ı işgal ettiler.’(17 Ekim- 11 Kasım 1920)
Avrupa ile başa çıkmayı asırlardan beri Asya’nın hangi kavmi başardı ki biz başarabilelim?’(6.02.1921)

Yazar Hafız İsmail:

Bilmiyorlar ki İngiltere tehdide gelmez.’(5.03.1920)

Yazar Refi Cevat Ulunay:

Türkler kendi güçleri ile adam olamaz. İngilizler elimizden tutarak bizi kurtaracak.’(21.05.1919)
İstiklal diye bağıranlar kötü niyetlidir.’31.08.1919)
Tek çarenin galiplerle uyuşmak ve anlaşmak olacağı, bu kafasızlarca ne zaman anlaşılacak?’(23.03.1920)
Milli hareketi yok etmek, millet için var olma meselesidir… O alçaklara karşı çıkanlar, dine, Halifeye ve millete unutulmaz hizmette bulunmuş olacaklardır.’(4.04.1920)
Yunanistan, kısa zamanda Mustafa Kemal kuvvetleri denen çapulcuları tamamen tepeleyecektir.’(8.09.1920)
Anadolu ile değil Yunanistan’la anlaşmalıyız.’(15.10.1920)

Edirne Te’min Gazetesinden:

Müftü Hilmi efendi, Selimiye camiinde, hürriyetin ve adaletin saygıdeğer temsilcisi olan Venizelos hazretlerinin sağlığı için güzel bir dua okumuş ve hazır bulunanlar şükran duygularını belirterek duaya katılmışlardır.’(13.08.1820)

Yazar Hakkı Halit:

Ankara’nın istiklal-i tamcıları kimi aldatıyorlar? İstiklal-i tamın mümkün olmadığını bu beylerin, paşaların bilmeleri lazım.’(16.06.1921)

(Sürecek)

CENGİZ ÖNAL
Cumhuriyet Neferi

Hiç yorum yok: