15 Ekim 2008 Çarşamba

IRAK’IN KUZEYİ İLE
RESMİ TEMAS!

‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Politikası’nda
Teröristle masaya oturmak yoktur!’

Geçmiş yazılarımda bu konuyu yeterince işlemiş olmama karşın; son gelişmeler çerçevesinde yeniden yazmak geldi içimden.
Bilindiği gibi; bölücü terörle mücadele sadece silahla yapılmaz. Silah, dağa çıkmış teröristlere karşı kullanılır. Terör illetinden kurtulmada, özellikle siyasi irade tarafından alınması gereken diğer önlemler de önemlidir. Ancak, o zaman başarıya ulaşılabilir.
RTE’nin başkanlığında 14 Ekim 2008 Salı günü yapılan Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Toplantısı’nda gereken önlemler konusunun ayrıntılı olarak masaya yatırıldığı açıklandı.
Ancak, hükümet daha önceden farklı girişimlerde bulundu. Irak’ın Kuzeyi’ni, bölücü örgütle birlikte mesken tutan ve ABD’nin himayesindeki Mesud Barzani adlı aşiret reisi ile bir görüşme yapıldığı bildirildi. İleriki günlerde Talabani ve Başbakan Maliki ile de görüşmelerde bulunulacakmış. Görüşmelerin özünün; terörle mücadele olduğu söylendi.
***
Dikkat edildiğinde; AKP ve Zihniyeti’nin iktidara gelmesinden buyana Talabani ve Barzani’nin, Türkiye için yeniden önem kazanmaya başladığı gözlerden kaçmıyor(Turgut Özal döneminde de böyle olmuş, bir müddet sonra ne büyük hata işlendiği fark edilmişti).
Talabani’ye gösterilen itibarın bir benzeri, Barzani’ye de gösteriliyor. Muhterem’e, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kırmızı Pasaportu takdim ediliyor ve böylelikle ininden dışarıya çıkabilmesi sağlanıyor.
Gösterilen böylesi itibara karşın; besleme Barzani’nin adamları; uzun sayılabilecek bir zamandan beri, nedense bölücü terör örgütüne karşı asla silah kullanmıyor. Aksine, teröristlerin hastanelerde tedavi edilmesi sağlandığı gibi; elerinden geldiğince bir çok destekten de vazgeçilmiyor.
Neden mi?
Nedeni çok basit!
Çünkü, ABD böyle istiyor.
İyi ama, RTE’nin sıkça söylediği gibi, ABD Stratejik Ortağımız değil miydi?
Bu nasıl ortaklık?
Ne yani; ABD, bölge politikasına aykırı davranılmasına izin mi versin?
Hayır, asla vermez!
O zaman da; Barzani talimatlara uyar ve bölücü teröre karşı silahı eline bile almaz, elinden geldiğince de desteğini esirgemez. Aksini yapamaz!
İlginç bir rastlantıdır; RTE de; Meclis’ten bundan önce çıkardığı Tezkere’yi ABD’ye danışmadan, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sınır ötesi operasyon yetkisi verilmemişti. Ortak nokta; hem AKP ve Zihniyeti’nin, hem de Barzani’nin, ABD’den habersiz adım atmadıkları.
Öyle değil mi?
Hal böyle olunca da; malum aşiret reisi, birden önemli oluveriyor.
Başka türlüsü düşünülebilir mi?
***
Terörle Mücadele’nin temel unsurları konusunu yeniden sıralamayalım. Hepimiz ayrıntıları biliyoruz.
Bildiğimiz bir başka gerçek daha var ki; O da,


Türkiye Cumhuriyeti’nin Devlet Politikası’nda
Teröristle masaya oturmak yoktur!

Konuyu biraz daha açarsak;
Hainlerin, canilerin, insanlıktan nasibini almamış çocuk katillerinin silah, cephane, gıda, vb bütün ihtiyaçları ABD ve AB ülkeleri tarafından karşılanıyor. Talabani ve Barzani de bölgedeki maşalardır. Yani diğer bir ifadeyle söylemek gerekirse; bu ikili, bölücü terörle iç içedir. Şehitlerimizin kanlarına, bu iğrenç ikilinin de elleri bulaşmıştır. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
O halde; Hükümeti’nin yaptığına ne demeli?
Gözümüzün önündeki olup/bitenler sonucunda, AKP ve Zihniyeti iktidarı bölücü terörle masaya mı oturacaktır? Masada, bölücü terörün önlenmesi konusunda çareler mi aranacaktır?
RTE, geçmiş açıklamalarında Irak’ın Kuzeyi’ndeki yönetimle görüşülebile-ceğini söylememiş miydi? İşte, görüşmeye de başladılar.
Bu kadar olmuşken; bir de Barzani’yi koordinatör atasınlar olsun bitsin!
***
Efendiler!
Siz ne yapıyorsunuz?
Lanet terörü yok etmek uğruna 40 bin civarında vatan evladını şehit verip, önce yüreğimize, sonra da toprağa gömmedik mi?
Sizin Türk Ulusu’na ve şehitlerimize hiç mi saygınız yok?
Sonuçta; AKP ve Zihniyeti’nin, bölücü terörle mücadele konusunda izlemeye çalıştığı politikası ortada. Terörle Mücadele için, teröre yataklık eden, destek veren bölgedeki maşalarla görüşmeler yapmak ve çareler aramak.
Gelişmeleri hep birlikte yaşayıp, göreceğiz.
CENGİZ ÖNAL

www.cengizonal.blogspot.com
onalcengiz@gmail.com

Hiç yorum yok: